GALATASARAYLI OLMAK

Bazı duygular vardır ki sadece Galatasaraylılar bu duyguları tadabilir.

1) 4 sene üst üste şampiyon olmak
2) Metin Oktay ruhunu nesilden nesile aktarabilmek
3) Dünya yıldızlarının Türkiye'deki ilk tercihi olacağını bilmek
4) Arsenal'ı devirip Türkiye'ye Avrupa'dan ilk kupayı getirebilmek
5) Devleri devirip Süper Kupa'yı kazanabilmek
6) Yıllarca Türk bayrağını en iyi şekilde temsil eden takım olmak
7) Türkiye kupasını açık ara farkla en çok kazanan takım olmak
8) Avrupa'ya en fazla yeri oyuncuyu gönderip bunun gururunu yaşamak
9) Dünyanın en iyi kareografilerini yapabilmek
10) "Yapacağım!" deyip YAPMAK.
11) Tam bir Şampiyonlar Ligi takımı olmak
12)Türkiye'de en fazla taraftara sahip olmak
13) ÖZGÜVENDİR
14)Tüm dünyanın "THE HELL" dediği bir atmosfere sahip olmak
15) Hırstır
16) Asla peşini bırakmamaktır.
17)Sonuna kadar mücadele etmektir.
18) Hiçbir takımdan korkmadığını göstermektir.
19)Ezeli rakibinin sahasında kupa kaldırabilmektir.
20) Mucizeleri gerçekleştirmektir.
21) Rakip tanımamaktır.
22) Başı dik yürümektir.
23) Alemin kralı olduğunu göstermektir.
24) Dünya birincisi olmanın nasıl bir duygu olduğunu tatmaktır.
25) Alnımızın akıyla yürümektir.
26) BABAMIZIN BİZE VERDİĞİ EN GÜZEL HEDİYE OLDUĞUNU BİLMEKTİR.
27) Yensede yenilsede "İYİKİ GALATASARAYLIYIM BE" diyebilmektir.
HAYAT GALATASARAYLIYA GÜZELDİR.

ÜRÜNLÜ KÖYÜ

ÜRÜNLÜ KÖYÜ'ne yolunuz düşerse demeyeceğim; çünkü düşmez. Düşemez. O kadar yol nasıl çıkılacak ki? Çıkanlarında ya akrabası oradadır ya anası babası...
   Ha illa "Ben gideceğim" diyorsanız, buyurun yollar sizin. Şaka bir yana burada köyümüzü küçümsemiş gibi görünüyor olabilirim; lakin öyle değil.
   Ben o köyde büyümedim. Babamın tarafı oralı ve ben kendimi sanki doğuştan oralıymışım gibi hissediyorum. Sırf bunun için oranın dilini öğrendim. "Dilini" diyorum; çünkü gerçekten oranın ağzı klasik Erzurum ağzından farklı. İsterseniz bunu birkaç örnekle anlatayım. Mesela Erzurum otogarda indiniz diyelim. Birisi size "Nasılsın" demek isterse bunu "Neydirsen?" diyerek söyleyebilir. Ama Olur'dan minibüse binip Cüleker'de inerseniz "Naydersin ula?" lafını duymaya alışık olmalısınız. Bu ufak bir örnek. Tabii ki çoğaltılabilir.
   Erzurum böyle bir şehir işte. İlçesinden ilçesine; köyünden köyüne ağız yapısında değişiklik var.
   Ben memleketimi seviyorum. Her ne kadar sadece iki kere gidip onun birinde de sineklerle cebelleşsemde.
   Doğaldır ki "Buhartan Erzurum dedih ula cağ kebabi olsa da yesah" dememek elde değil. Erzurum'a yolunuz düşerse cağ kebap yemeden de dönmek olmaz haliyle. Sonrasında da mis gibi kadayıf dolması..
   Tamam bu klasikleri geçelim. Kesme Aşı'nı Erzurumlular hariç duyanınız vardır. Oda mis gibidir yemek lazım. Hele Kınıt Çorbası. Babaannem yapardı koca bir tencerede.. Maaile toplanır yerdik. Ben en az üç kaseyle anca doyardım. Mutlaka tatmalısınız. Rahmetli dedem de çok severdi onu. Zaten söz konusu Cüleker ise İsmail Demircan'ı (Dedem) anmadan geçmek yakışık almaz. Nur yüzlü insan Rabb'im mekanını cennet eylesin.
    Bu kadar güzel konulardan girip tatsız bitirmek olmaz diyerekten size bu şarkıyı armağan etmek istiyorum. Hayırlı günler.. (( Hele Dadaş ))

DERBİ ERTELENDİ

  Galatasaray Fenerbahçe derbisinin önce seyircisiz oynanmasına, ardından da ertelenmesine, terör örgütü IŞİD’in eylem tehdidi nedeniyle karar verildiği ortaya çıktı.